AVRUPA BİRLİĞİ’NE ÜYE ÜLKELERDE YOKSULLUK NAFAKASI VE MAL REJİMİ UYGULAMALARI

Ankara, 29 Ağustos 2023

Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın 41. Maddesine göre açıkça “Aile, Türk toplumunun temelidir.” Bu bağlamda aileye ilişkin hukuki meselelerin aileyi meydana getiren her bireyin lehine, adaletli bir biçimde çözüme kavuşturulması önem arz etmektedir. Bu bağlamda Türk Hukuku’nda mal rejimi ve nafaka meselesinin derinlemesine incelendiği çalışmamızın bu kısmında, mal rejimi ve nafakanın kısa tanımlamaları yapılarak Avrupa Birliği’ne üye bazı devletlerin mal rejimi ve nafakaya ilişkin düzenlenmelerine yer verilecektir.

1. Mal Rejimi Nedir?

Mal rejimi, eşlerin evlenmeden önce ve evlilik sırasında sahip oldukları mallar üzerindeki hakların kullanımı ve yürürlükteki Türk Medeni Kanununun 225. Maddesine göre eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulüyle sona erdiğinde bu malların paylaştırılması olarak tanımlanabilir.

2. Türk Hukuku’nda Mal Rejimleri ve Yasal Mal Rejimi

Türk Medeni Kanunu dört tip mal rejimine yer vermiştir: edinilmiş mallara katılma, mal ayrılığı, paylaşmalı mal ayrılığı, mal ortaklığı. Edinilmiş mallara katılma rejimi, yasal mal rejimi olarak kabul edilmiş olup, bu mal rejimi tipine göre evliliğin sona ermesi durumunda, eşlerden her biri edinilmiş malların değeri üzerinden hesaplanan artık değerin yarısına ilişkin alacak hakkına sahip olacaktır.

3. Yoksulluk Nafakası Nedir?

Türk Medeni Kanunu’nun 175. Maddesi uyarınca yoksulluk nafakası, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek tarafın, kusuru ağır olmamak koşuluyla geçimi için, diğer taraftan mali gücü oranında süresiz olarak aldığı ödeme olarak tanımlanabilir.

4. Avrupa Birliği’ne Üye Devletlerde Mal Rejimi ve Yoksulluk Nafakası

a. Almanya

Alman Hukuku’nda yasal mal rejimi olarak “kazanç ortaklığı mal rejimi” benimsenmiştir. Bu mal rejimi türüne göre eşler, evlenmeden önce sahip olduğu ve evlilikleri süresince edindikleri mallar üzerinde malı edinen eşten ayrı olarak mülkiyet hakkına sahiptir ve malın tasarruf hakkına sahiptir. Bu tasarrufun istisnaları ise ev eşyaları ve malvarlığının bütünlüğü üzerinedir. Ev eşyalarına ve malvarlığının bütünlüğüne ilişkin tasarruflar mülkiyet hakkına sahip olmayan eşin rızasıyla gerçekleştirilir. Ayrıca Alman Medeni Kanunu’nda eşlerin mal rejimlerini seçmeleri mümkündür. Sözleşmesel mal rejimi türleri “mal ayrılığı” ve “mal ortaklığı” rejimleridir. Eşlerin kanunda sayılmayan başka bir mal rejimi türünü seçme hakları bulunmamaktadır. Uygulamada mal rejimi sözleşmelerine sıkça rastlanmasa da yapılan mal rejimi sözleşmelerinin “mal ayrılığı” rejimine dayandığı görülmektedir. Mal rejimi sözleşmelerinin noterler tarafından düzenlenmesi gerekmektedir.

b. Fransa

Fransız Hukuku’nda yasal mal rejimi “sonradan kazanılan mallarda ortaklık rejimi”dir. Bu rejime göre eşler evlenmeden önce sahip oldukları malların malikidirler. Evlendikten sonra ise tek başlarına ve birlikte edindikleri kazançlar mal ortaklığının temelini oluşturur. Kazançlar, eşlerin mesleki faaliyetlerinden ve kişisel mallarından elde ettikleri gelirlerden oluşur. Evlilik birliği devam ederken miras veya bağışlama yoluyla elde edilen malvarlığı değerleri ise kişisel mal kabul edilmektedir. Kural olarak malların yönetimi ile ilgili yetki eşlerin her biri tarafından kullanılabilmektedir. Ancak eşlerin tek başına yetki kullandığı durumların çoğunda diğer eşin onayı aranmaktadır. Fransız Medeni Kanunu’nda sözleşmesel mal rejimi türleri şu başlıklar altında düzenlenmiştir: mal ayrılığı, kazanç ortaklığı ve genel mal ortaklığı. Ancak mal rejimi sözleşmelerine uygulamada sıklıkla karşılaşılmamakla birlikte mal rejimi sözleşmesinin yapıldığı gözlenen durumlarda mal ayrılığı rejiminin seçildiği görülmektedir. Fransız Medeni Kanunu’na göre mal rejimi sözleşmesi evlilik birliği kurulmadan önce noter tarafından onaylanma usulü ile gerçekleştirilmektedir. Evlilik birliği devam ederken mal rejiminin değiştirilmesi istemi söz konusu olması durumunda ise mevcut mal rejiminin kabulünün üzerinden iki yıl geçmesinin beklenmesi ardından noter ya da yerleşim yeri mahkemesi tarafından onaylanan yeni bir sözleşmenin kabul edilmesi gerekmektedir. Fransız hukukunda nafaka kural olarak tek seferde bir defaya mahsus olarak ödenmektedir ancak istisnai olarak nafakanın ödenmesi süreci ödeme planı yapılmak suretiyle belirli bir sürece yayılabilmektedir. Bu ödeme boşanma sırasında yoksulluğa düşen taraf için yapılmakta olup, kadın ya da erkeğe ödeme yapılabilmektedir. Ödeme yalnızca boşanma sürecinde yapılacağından boşanma masrafları için eşler birbirine avans da verebilmektedir.

c. İsviçre

“Edinilmiş mallara katılma rejimi” İsviçre Hukuku’nun yasal mal rejimidir. Bu rejime göre evlilik birliği süresince eşler arasında mal ayrılığı rejimi uygulanmakta, evlilik sona erdiğinde ise edinilen kazançlar eşler arasında paylaştırılmaktadır. Bu anlamda Alman Hukuku ile benzerlik göstermektedir. Ancak Alman Hukuku’nda yer alan eşlerin mülkiyet hakkı söz konusu olduğunda birbirlerinin rızasını alması hususu, aile konutuna ilişkin haklar haricinde, İsviçre Hukuku’nda düzenlenmemiştir. İsviçre Medeni Kanunu’nda da eşlerin mal rejimi sözleşmesi yapmasına imkan sağlanmıştır. Kanunda sözleşmesel mal rejimi türleri: mal ortaklığı rejimi ve mal ayrılığı rejimidir. İsviçre Medeni Kanunu’nda nafakaya ilişkin süre düzenlemesi bulunmamakla birlikte, İsviçre Mahkemelerinin yoksulluk nafakasına hükmetmesi söz konusu olduğunda evlilik birliği içerisinde geçirilen süre büyük önem arz etmektedir. Bunun yanında nafaka ödeyecek kişinin yaşı, ekonomik durumu, işi gibi hususlar da dikkate alınmaktadır. Beş yıldan az süren bir evliliğin insan hayatında etkilerinin daha az olduğu varsayımı ile nafaka ödenmesi planlanan süre daha kısıtlı tutulurken; on yılın üzerinde süren evliliklerde, evliliğin bu uzun süre zarfında insan hayatında önemli bir yere sahip olacağı varsayımı ile yoksulluk nafakası yapılacak toplam süre daha uzun tutulmaktadır.

d. Danimarka

Danimarka’da uygulanan mal rejimi mal ortaklığına benzeyen bir mal rejimidir. Bu mal rejimine göre eşler tarafından evlilik birliğinden önce edinilen veya evlilik birliği içinde edinilen tüm mallar ortaklığı oluşturacaktır. Her eş, kazanma şekli ne olursa olsun, evlenmeden önce edindiği veya evlilik birliği süresince kazandığı mallar üzerinde sınırlı olarak tasarruf hakkına sahiptir. Eşler, birbirlerinin çıkarlarına zarar verecek şekilde ortaklık mallarının azalmasına sebebiyet veremezler. Aile konutu olarak kullanılan veya eşlerden birinin mesleki faaliyetlerini sürdürdüğü taşınmazlar, eşlerin yazılı rızası olmadan satılamaz veya üzerinde ipotek tesis edilemez. Yine müşterek çocukların yaşamını sürdürdüğü veya eşlerden birinin kullanımına özgülenmiş taşınmazda yer alan taşınır mallar satılamaz veya üzerinde rehin tesis edilemez.

e. İspanya

İspanya’da, yasal mal rejimi olarak “Edinilmiş Mallar Ortaklığı” rejimi kullanılmaktadır. Bu rejime göre ortak malvarlığı eşler tarafından evlilik içinde edinilen mallardan oluşur ve mal rejimi sözleşmesinde öngörülmediği sürece edinilmiş mallar eşler tarafından ortaklaşa yönetilir. Edinilmiş mallar üzerinde tasarruf edebilmek için diğer eşin rızasının alınması zorunludur. İspanya, Edinilmiş Mallar Ortaklığı rejimi dışında edinilmiş mallara katılma ve mal ayrılığı rejimlerini uygulamaktadır. Edinilmiş mallara katılma rejimine göre evlilik süresince mal ayrılığı rejimi uygulanır ve eşler kendi mallarını diğer eşin rızasına ihtiyaç duymadan yönetir ancak diğer eşin rızası olmadan herhangi bir malı üzerinde karşılıksız bir tasarrufta bulunamaz. Mal ayrılığı rejiminde eşler evlilik birliği sağlanmadan önce sahip oldukları ve evlilik birliği süresince edindikleri malların maliki kalmayı sürdürürler.

f. İtalya

İtalya’da yasal mal rejimi olarak mal ortaklığı rejimi kabul edilmektedir.

Değerlendirme

Yukarıda incelemesini yapmış olduğumuz Avrupa Birliği’ne üye bazı devletlerin mal rejimi bağlamında Türk Hukuku’ndan ayrılan unsurlarının kısıtlı olduğu göze çarpan ilk detay olmakla birlikte; nafaka düzenlemeleri bağlamında araştırmasını yapmış olduğumuz hiçbir Avrupa Devleti’nin süresiz nafaka uygulamasına yer vermemiş olması araştırmada dikkatimizi çekmesi gereken en önemli hususlardan biridir. Yoksulluğa düşen tarafa yoksulluğa düşmemesi adına yoksulluk nafakasına hükmetmek teoride son derece hakkaniyetli görünse de uygulamada süresiz nafakanın varlığı eşler arasında eşitliğe aykırı, haksız kazanç elde etmeye yönelik bir hal almaya başlamıştır. Zira uygulamada verilen kararların çoğunda kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi ve bu uygulamanın süresiz şekilde devam etmesi, erkeğin evlilik birliği sona ermesine rağmen ikili ilişkide maddi kazanç kaynağına dönüşmesine sebebiyet vermekte, evlilik birliğinin maddi kazanç için sonlandırılmasına neden olabilmesinin yanında; evliliğin sona erdirilmesi gereken (örneğin hayasızca yaşam sürme, tarafların birbirinin hayatına kast etmesi) elzem durumlarda ise evliliğin sona erdirilmesinde adalete başvurulması bağlamında çekince yaratmaktadır. Süresiz nafakanın devamlılığı eşitlik, hakkaniyet, adalet kavramlarına zarar verdiğinden uygulamanın revize edilmesi, tıpkı Fransız Hukuku’nda yer alan tek seferlik nafaka veya gerekli olması durumunda ödeme yapılması uygulamasının düzenlenebileceği yerinde olacağı kanaatindeyim.

KAYNAKÇA

 T.C. İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Milletlerarası Özel Hukuk

Anabilim Dalı Doktora Tezi, Milletlerarası Özel Hukuk Bakımından Mal Rejimleri,

Gizem ERSEN PERÇİN, İstanbul/ Haziran 2014

 http://www.turkhukuksitesi.com/makale_292.htm

 Prof. Dr. Aydın ZEVKLİLER, Prof. Dr. Ayşe HAVUTÇU, Prof. Dr. Şeref ERTAŞ,

Yrd. Doç. Dr. Damla GÜRPINAR, Yeni Medeni Kanuna Göre Medeni Hukuk (Temel

Bilgiler)

Av. Sude ÖZAY